Fakatbunların hepsinden önemli olarak Allah Kuran'da, dinle, Allah'ın ayetleri ile alay edenlerden bahseder. Bu kişilerin, kendilerine Allah'tan gelen her uyarıyı, onları uyarıp korkutmak için gönderilen elçileri yalanladıklarını bildirir. Yarışıp öne geçenler de, YineCenab-ı Hakk´ın yüce saltanatı, düşmanlar ile savaşıp Allah ism-i şerifinin yüceliğini göstermek için insanı yarattı. Cenab-ı Allah (C.C) insanı on maddeden mütevellid yaratmıştır. Bunların beşi mahlukat âlemi denilen (âlem-i Halk)´dandır. Bunlar: maddede anasır-ı erbaa denilen; toprak, ateş, su ve nefistir. Allahın elçileriyle ve elçilerin insanlara bildirdikleri ayetlerle dalga geçildiği ve elçilere deli damgası vurularak ayetlerin geçersiz hale getirilmeye çalışıldığı Kuran’da yer almaktadır. Bunlar tarihin bir döneminde olmuş bitmiş şeyler değildir. Değerlikardeşimiz, Din ile alay edenlerin gülmelerine iştirak etmek tehlikelidir. - Eğer gülmemiz onların dediğini destekler mahiyetinde ise, bu kesinlikle dini bir risk taşır. Çünkü dinin hakikatleriyle alay etmek onun doğru olmadığını söylemek anlamına gelir. Siz de aynı notayı desteklemek anlamında gülerseniz, aynı MAHMUT KISA. ÖN SÖZ Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla! Allah’a sonsuz hamd ü senalar, Âlemlere rahmet olarak gönderilen Son Elçi Hz. Muhammed’e salât u selam, Hz. İbnül-Arabî, bu anlamından dolayı esas itibariyle felsefe kelimesini kötülemenin bir faydasının olmayacağını belirtir. Filozoflar, insanın nihaî gayesinin Allah’a benzemek (teşebbüh-billâh) olduğunu söylerler. Sûfîlerin anlayışında bu gaye “Allah’ın isimleriyle ahlâklanmak” (tahalluk bi’l-esmâ) diye ifade RhYaWvV. Meal Fihrist A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z Güzel Kurani kerimimizde geçen intikam ile ilgili ayetler. Kuranda geçen intikam ile ilgili ayetler tarafmizca seçilip otomatik listelenmekte. Kuranda intikam ile alakali tahmini 16 ayet geçiyor 34 - O, sana kendisinden öncekileri tasdik edip doğrulayan bu kitabı hak ile indirdi. Daha önce insanlara hidayet olarak Tevrat'ı ve İncil'i de yine O indirmişti.. Evet bu Furkan'ı da O indirdi. Gerçek şu ki, Allah'ın âyetlerini inkâr edenler için çetin bir azap vardır. Allah çok güçlüdür, intikamını alır. 7126 - "Senin bize kızman da sırf Rabbimizin âyetleri gelince onlara iman etmemizden dolayıdır. Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve canımızı müslüman olarak al." derler. 7136 - Biz de, âyetlerimizi inkâr ettikleri ve onlara kulak vermedikleri için kendilerinden intikam aldık da hepsini denizde boğduk. 974 - Onlar, kötü bir şey söylemedik, diyerek Allah'a yemin ederler. Onlar o küfür kelimesini kesinlikle söylediler. İslâm'a girdikten sonra yine kâfirlik ettiler. Ve o başaramadıkları cinayeti tasarladılar. Halbuki intikam almaları için Allah'ın, Resulü ile onları lütfundan zenginleştirmiş olmasından başka bir sebep yoktu. Eğer tevbe ederlerse haklarında hayırlı olur. Yok yanaşmazlarsa Allah onları dünyada da, ahirette de acıklı bir azaba uğratır. Yeryüzünde onları koruyacak veya onlara yardım edecek bir kimse de bulunmaz. 1447 - O halde sakın Allah'ın peygamberlerine olan vaadinden cayacağını sanma! Şüphesiz Allah her şeye galiptir, intikam sahibidir. 1579 - Biz Eyke halkından da intikâm aldık. İkisi de Eyke ve Medyen açık bir yol üzerindedir. 3047 - Andolsun ki biz, senden önce birçok peygamberleri kavimlerine gönderdik de, onlara apaçık delillerle vardılar. Onun üzerine günah işleyenlerden intikam aldık. Müminlere yardım ise, bizim nezdimizde bir hak oldu. 3222 - Rabbinin âyetleriyle kendisine öğüt verilip de, sonra onlardan yüz çeviren kimseden daha zalim kim olabilir? Gerçekten biz, günahkârlardan intikam alacağız. 3937 - Her kime de Allah hidayet verirse artık onu da şaşırtacak yoktur. Allah aziz çok güçlü ve intikam sahibi değil midir? 4325 - Biz de onlardan intikam aldık. Bak peygamberleri yalanlayanların sonu nasıl oldu! 4341 - Eğer biz seni onlara azap gelmeden önce alıp götürsek bile onlardan intikam alırız. 4355 - Nihayet bizi gazaplandırdıkları zaman onlardan intikam aldık. Hepsini suda boğduk. 4416 - Biz o büyük şiddetle çarptığımız gün mutlaka intikamımızı alırız. 474 - Savaşta inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman hemen boyunlarını vurun. Nihayet onlara üstün geldiğiniz zaman bağı sıkı bağlayıp esir alın. Sonra harp ağırlıklarını atıp, savaş bitince de onları ya karşılıksız olarak, ya da fidye ile salıverin. Allah'ın emri budur. Eğer Allah dileseydi onlardan başka türlü de intikam alırdı. Fakat böyle olması sizi birbirinizle denemek içindir. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların amellerini asla boşa çıkarmaz. 5410 - Bunun üzerine Rabbine "Ben yenik düştüm, bana yardım et!" diyerek yalvardı. 858 - Müminlere kızmalarının sebebi de, onların yalnız çok güçlü ve övgüye lâyık olan Allah'a iman etmeleri idi. Başlıktaki sorunun cevabı basit değil mi? Sanırım değil. En azından bazıları için bir İslam bilginine itaat, Allah’a itaatten daha yazımda Allah’ın kelamını aktardım. Kur’an-ı Kerim’de açıkça yazanlar şunlarKur’an, tek başına yeterli bir kendini açıklayan ve aklını işlettiği sürece herkesin anlayabileceği bir tamamlanmış bir kitaptır, eksiği başka bir kaynağa ihtiyaç mı? Buyrun, önceki yazımda alıntıladığım ayetleri kendiniz okuyunBiz bu Kitap’ta, herhangi bir şeyi ne eksik bıraktık ne fazla yaptık. En’am, 38Bak nasıl sıralıyoruz ayetleri, iyice kavrayabilsinler diye. En’am, 65İyice araştırıp kavrayan bir topluluk için ayetleri biz tam bir biçimde ayrıntılı kıldık. En’am, 98Ayetleri bu şekilde, çeşitli başlıklarla veriyoruz ki, “Sen ders aldın!” desinler, biz de ilimden nasiplenen bir toplum için onu iyice açıklayalım. En’am, 105Allah size Kitap’ı ayrıntılı kılınmış bir halde indirmişken, Allah’ın dışında bir hakem mi arayayım? En’am, 114Bu, hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından ayetleri sağlamlaştırılmış, sonra da ayrıntılı olarak açıklanmış bir Kitaptır. Hud, 1Sana bu Kitap’ı indirdik ki her şey için ayrıntılı bir açıklayıcı, bir kılavuz, bir rahmet, Müslümanlara da bir müjde olsun. Nahl, 89Yemin olsun, biz bu Kur’an’da, insanlar için her örnekten nicelerini sıraladık. Ama insanların çoğu inkârdan başka bir şeyde diretmediler. İsra, 89Biz o peygambere şiir öğretmedik. Şiir ona yaraşmaz/layık olamaz da. Ona vahyedilen, bir öğütten ve apaçık bir Kur’an’dan başka şey değildir. Yasin, 69Kutsal/bereketli bir Kitap bu; sana indirdik ki onu, ayetlerini derin derin düşünsünler ve öğüt alabilsin temiz özlüler. Sâd, 29Yemin olsun ki, biz, Kur’an’ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Fakat düşünen mi var? Kamer, 17Ama bazı Müslümanların bir tabusu var sünnet. Peygamberimiz’in hayatı, Kur’an’ı uygulayışı, hadis-i şerifleri ve daha birçok şey, “sünnet” adı altında toplanıyor. Ve dediğim gibi, İslam dünyasının büyük bir kesimi için sünnet, bir tabu. Dokunmak yasak, tartışmak yasak. En’am suresinin 114. ayetinin hiçbir önemi yok, sünnet daha Sitte, namıdiğer “Allah’ın dışında bir hakem”Sünnet kavramının en büyük dayanağı nedir, biliyor musunuz? Kütüb-i Sitte adı altında birleştirilebilen, altı adet büyük hadis kitabı. Peygamberimiz’in hayatı, yaşadıkları, sözleri ve yorumları, büyük ölçüde bu altı kitaptan öğreniliyor. Aralarında en çok itibar edileni Muhammed el-Buhârî yazmış, sonrakini Müslim bin Haccâc yazmış, sonrakiler de En-Nesâî, Tirmizî, Ebû Dâvûd es-Sicistâni ve İbn-i Mace el Kazvini’nin kişiler insan. Bildiğin, senin-benim gibi birer insan bu kişiler. Melek değil, başmelek hiç değil, cin de değil, peri de değil, insanlar, Peygamberimiz’in ölümünden aşağı yukarı 180 yıl sonra doğan insanlar. Miladi takvimden gideceğim Peygamberimiz’in ölüm tarihi 632. En erken doğan Buhârî’nin doğum tarihi 810. Müslim’in doğum tarihi 821. Nesâî’ninki 829. Tirmizî’ninki 824. Ebû Dâvûd’unki 817. İbn Mâce’ninki 824. En erken doğan Buhârî, ergenlikten çıkar çıkmaz hadisleri toplayıp bitirdi desek, Peygamberimiz ile arasında 200 yıl fark hadislerinin kaydını onaylıyor muydu?Bu kişilerin hadisleri nasıl toparladığını, sahih/zayıf güvenilir/güvenilmez ayrımlarını nasıl yaptığını anlatmadan önce, Peygamberimiz’in itibar edilmesi gereken tek hadis-i şerifini alıntılamak istiyorum“Benden Kur’an dışında hiçbir şey yazmayın. Kim benden Kur’an dışında bir şey yazmışsa imha etsin.” Müslim, Sahihi Müslim, Kitab-ı Zühd, Hanbel, Müsned, 3/12, 21, 33Bu arada bu hadis, Kütüb-i Sitte’de yer alan bir hadis. Hani o büyük itibar kaynağı olan, Kur’an’la çelişse bile vazgeçilemeyen kendi sözlerinin, hareketlerinin ayrı bir kaynak olarak toparlanmasını istemeyişini anlamak için Kütüb-i Sitte’ye de ihtiyacımız yok, mantık yürütmemiz yeterli Eğer bunu isteseydi, 500’ü aşkın cuma hutbesi başta olmak üzere bütün söz ve davranışlarını çevresindeki onca sahabi kaydetmez miydi? Peygamberimiz’in bugün elimize ulaşan cuma hutbelerinin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor; sahabe aptal mıydı da bu önemli konuşmaları not etmedi sizce?Peygamberimiz, resminin çizilmesini istemediği gibi sözlerinin de kaydedilmesini istemiyordu. Ve bu tavır, Peygamberimiz’in ölümünden sonraki “Dört Halife” döneminde de aynen devam etti. Dört halife de hadislerin toparlanmasını başarıyla engelledi. Sonrasında, halifeliği Hz. Ali’nin oğlu Hasan’dan devralan, halktan topladığı vergilerle kendisine saray falan yaptıran kâfir Muaviye döneminde hadis uydurucuları iyice coştu. Örneğin Buhârî’nin kitabına yaklaşık 450 sahih ! hadisle kaynaklık eden Ebu Hureyre, Hz. Ali ve Hz. Aişe’nin onun yalancılığını afişe etmesi ve hatta uydurduğu hadisler yüzünden Hz. Ömer tarafından epey dayak yemesine rağmen, Muaviye döneminde el üstünde tutulmuş, kendisine köşk yaptırılmıştır. Köşk hadislerin onaylanma süreçleriGelelim hadislerin toparlanmasına Altı kitapta, 2 milyon civarı hadis içerisinden, tekrarlarıyla beraber toplam 35 bin civarında hadis toparlanmış. Sadece Buhârî’de 10 bine yakın hadis var. Buhârî’nin 600 bin hadis içerisinden eleme yapa yapa 9 bin civarına indiğini biliyoruz ki durum böyleyse ve atıyorum bu hadis eleme/doğrulama süreci 50 yıl sürdüyse gerçi Buhârî 59 yaşında ölmüş ama biz yine bol keseden atalım, yemek yemeden, tuvalete gitmeden, başka hiçbir işle uğraşmadan 50 yıl boyunca hadislerle ilgilense dahi hadis başına ortalama 45 dakika ayırması gerekiyormuş. Hızlı adammış doğrulamanın en güvenilir yolu da nakil zinciriyle Peygamberimiz’e ulaşmak, yani Peygamberimiz’in ölümü üzerinden geçen 200 yılın ardından aradaki zinciri tamamlamaktı. Mesela Buhârî şöyle bir araştırma yapıyor– Bu hadisi kim söylemiş abi?– Abdullah İbni Zübeyir.– Ona kim söylemiş?– Sufyan.– Ona kim aktarmış?– Yahya İbni Said el Ensari.– Ona kim çıtlatmış?– İbni İbrahim et Taimi.– Ona kim istihbarat vermiş?– İbni Vakkas.– Ona kim referans olmuş?– Ömer İbni Hattab. Hadislerin yazımını yasaklayanlardan, ikinci halife Hz. Ömer yani.– Peki ona kim demiş?– Ona da Peygamberimiz söylemiş işte.– Hah, tamam, etmeyen olursa diye söyleyeyim Nakil zincirindeki herkes, belki ilk halka hariç, ölü. Ama nakil zinciri bir şekilde bir sahabiye, oradan da Peygamberimiz’e ulaştığında o hadis sahih güvenilir olarak kabul ediliyor. Yani ölüler birbirini doğruluyor, bizim Buhârî de bunları güvenilir hadis olarak kaydediyor.Yeri gelmişken, Muaviye gibi manyakların da, Ebu Hureyre gibi tescilli yalancıların da sahabi sayıldığını ayrıca not düşelim mi?Yazmaktan yoruldum, uzatmayayım, bir örnekle konuyu kapatayımKertenkeleyi tek vuruşta öldürmenin 100 sevap sayıldığı hadis kitaplarını okuyoruz arkadaşlar kaynak.“2 lira verip büyük seçim yaparsak 250 sevap, Maximum Card’dan çekersek %10 fazla sevap da kazanıyor muyuz?” diye geyik yapsam, Peygamberimiz’in sözüyle dalga geçiyorum diye bana saldırırlar. Halbuki Peygamberimiz’le açıkça dalga geçenler, bu kitapları yazanlardır arkadaşlar. Kertenkele öldürünce 100 sevap kazanmak nedir abi? O zaman kertenkele çiftliği açalım, 10 yılda 100 bin kertenkele yetiştirip hepsini öldürelim, 10 milyon sevap-puanla cenneti garantileyelim. Gerçi ona da gerek yok Belli özel günlerde namaz kılındığında cenneti garantileyebileceğimiz hadisler de mevcut.SonuçSonuç olarak, maalesef, sünnete inananlar inanmaktan vazgeçmeyecek. Peygamberimiz’in ölümünden en az 200 yıl sonra çıkmış hadis kitaplarından Peygamberimiz’in yaşamını öğrenenler, Kur’an’ın mesajını, Allah’ın kelamını reddedecekler ve Allah’ın sözüne değil, birtakım hadis yazarlarının aktardığı sözlere yazının altına kimisi hakaret içeren, kimisi küçümseme içeren yorumlar gelecek ve o yorumları yazanlar, bir ihtimalle yorumu yazdıktan sonra kertenkele avına insanların çoğu tarafından “Kur’an-ı Kerim’in yanındaki ikinci kaynak” olarak inanılmaya devam Kerim’de şunlar boşuna söylenmemişİnsanların çoğu kâfirdir. Nahl, 83İnsanların çoğu yoldan çıkmıştır. Mâide, 49İnsanların çoğu müşriktir. Rûm, 42İnsanların çoğu Allah’ın ayetlerinden habersizdir. Yûnus, 92İnsanların çoğu Allah’a şükretmez. Bakara, 243İnsanların çoğu zandan başkasına uymaz. Yûnus, 36İnsanların çoğu nankördür. Furkân, 50İnsanların çoğu gerçeklerden hoşlanmaz. Zuhruf, 78İnsanların çoğu Kur’andan yüz çevirdi. Fussilet, 4İnsanların çoğu düşünmez. Mâide, 103 1 يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ فَلَا تَغُرَّنَّكُمُ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا وَلَا يَغُرَّنَّكُم بِاللَّهِ الْغَرُورُ Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah'ın va'di haktır; öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın ve aldatıcılar da, sizi Allah ile Allah'ın adını kullanarak aldatmasın.Fatır/5 Geçenlerde konularına göre tasnif edilmiş ayetleri içeren bir kitaba baktığımda karşıma yukarıda ki ayet çıktı. Birçok defa okuduğum bu Ayet-i Kerime, o an beni kapsamı alanına çekti ve üzerinde derin düşüncelere daldım. Özellikle Ayet-i Kerime’nin son kısmı beni son derece etkiledi ’Kimse sizi Allah ile aldatmasın’’ kısmını çevremi de gözlemleyerek biraz tefekkür ettim. Acaba ’Allah ile kandırma’’ nasıl olur? Diye, Sonra gördüm ki piyasa Allah ile kandıran sahtekarlardan geçilmiyor. Allah’ın adını kullanarak en yüksek makamları işgal edenler, Allah’ın adını kullanarak holdinkleşenler, Allah’ın adını kullanarak çalanlar, çırpanlar, Allah’ın adını kullanarak çevresinde bir sürü insan toplayıp onların sırtına binenler ve Allah’ın adını kullanarak binlerce şeytanlığa imza atanlar. Meğer bu piyasada ne çok Allah ile kandıran veya kandırılan varmış. Bir besmele ve bir ihlas ile binlercesini sarhoş edip kendisinden geçirenleri düşündükçe ’Allah ile kandırmanın’’ ne korkunç boyutlarda olduğunu anladım. Allah Teala aynı uyarıyı başka bir Ayet-i Kerime’de de yapıyor.’’ Ey insanlar, Rabb'inizden korkup sakının ve öyle bir günün azabından çekinip korkun ki, o gün hiç bir baba, çocuğu için bir karşılık veremez ve hiç bir çocuk da babası için bir şeyi verebilecek durumda değildir. Şüphesiz Allah'ın va'di haktır. Artık dünya hayatı sizi aldatmaya sürüklemesin ve aldatıcılar da sizi Allah ile aldatmasın.’’Lokman33 Sanırım Allah Teala her iki ayette geçen ’Dünya hayatı sizi aldatmasın’’ sözü ile öncelikle Allah ile kandırmaya çalışanlara bir uyarıda bulunarak dünyayı Allah’a tercih etmemeleri gerektiğini söylüyor. Ondan hemen sonra gelen ’ Aldatıcılar da, sizi Allah ile Allah'ın adını kullanarak aldatmasın.’’ Sözü ile de diğer insanları, Allah ile kandırmaya çalışanlara, kanmamaları konusunda uyarıyor. Allah Teala bu uyarıları tekrarlayarak kendi isminin veya kendisine ait olan bir şeyin sahtekarlığa alet edilmesinin önüne bir set çekiyor ve akıl sahibi kullarını bu konuda açık açık uyarıyor. Aklını kiraya verenler ve Allah’ın ayetlerini dikkate almayanlar ise kandırılmaya ve kullanılmaya mahkumdurlar. ’Allah ile kandırma’’ konusunu biraz daha irdelediğimde karşıma bu sahtekarlığın yeni olmadığı aksine kökünün çok eskilere dayandığı gerçeği çıktı. Kur’an’ı Kerim üzerinden araştırma yapınca bu ümmetin sahtekarlarının bu özelliği selefleri kunumunda ki Yahudi ve Hristiyan sahtekarlardan tavarüs ettiklerinin farkına vardım. Aynı uyarıların daha önce ’’ Dininizi az bir menfaat karşılığı satmayın’’ veya ’Birçok Ruhban ve din adamı insanların mallarını haksız yere yiyiyorlar’’ şeklinde onlara da yapıldığını gördüm ve onlar üzerinden bu ümmetin defaatle uyarılmıştır. Velhasıl bütün kandırmalar ve aldatmalar kötü olduğu halde kandırmaların ve aldatmaların en kötüsü Allah ile yapılan kandırma ve aldatmadır. Mukaddesatın, menfaat ve rant elde etme aracı yapılmasından daha kötü ne olabilir ki? Allah ile kandırılan ve aldatılanlara gelince, bu kadar açık uyarılardan sonra Allah ile kandırmaya çalışan sahtekarlara açık kapı bırakanlar kandırılmaya binlerce defa hak ediyorlar. alıntı Kuranda Dalga ayetleri, Dalga’ Kelimesi ile İlgili Ayetler Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla Karada ve denizde sizi gezdiren O’dur. Öyle ki siz gemide bulunduğunuz zaman, onlar da güzel bir rüzgarla onu yüzdürürlerken ve tam bununla sevinmektelerken, ona çılgınca bir rüzgar gelip çatar ve her yandan dalgalar onları kuşatıverir; onlar artık bu dalgalarla gerçekten kuşatıldıklarını sanmışlarken, dinde O’na gönülden katıksız bağlılar muhlisler’ olarak Allah’a dua etmeye başlarlar “Andolsun eğer bundan bizi kurtaracak olursan, muhakkak Sana şükredenlerden olacağız.” Yunus Suresi, 22 Gemi Onlarla dağlar gibi dalgalar içinde yüzüyorken Nuh, bir kenara çekilmiş olan oğluna seslendi “Ey oğlum, bizimle birlikte bin ve kafirlerle birlikte olma.” Hud Suresi, 42 Oğlu Dedi ki “Ben bir dağa sığınacağım, o beni sudan korur.” Dedi ki “Bugün Allah’ın emrinden, esirgeyen olan Allahdan başka bir koruyucu yoktur.” Ve ikisinin arasına dalga girdi, böylece o da boğulanlardan oldu. Hud Suresi, 43 Ya da inkar edenlerin amelleri engin bir denizdeki karanlıklara benzer; onun üstünü bir dalga kaplar, onun üstünde bir dalga, onun da üstünde bir bulut vardır. Bir kısmı bir kısmı üzerinde olan karanlıklar; elini çıkardığında onu bile neredeyse göremeyecek. Allah kime nur vermemişse, artık onun için nur yoktur. Nur Suresi, 40 Onları kara gölgeler gibi dalgalar sarıverdiği zaman, dini yalnızca O’na halis kılan gönülden bağlılar’ olarak Allah’a yalvarıp yakarırlar dua ederler. Böylece onları karaya çıkarıp-kurtarınca, artık onlardan bir kısmı orta yolu tutuyor. Bizim ayetlerimizi gaddar, nankör olandan başkası inkar etmez. Lokman Suresi, 32 İnternete düşen ses kaydındaki iddiaya göre Bakara Sûresi’ni alaya almakla suçlanan Egemen Bağış’ı ilahiyatçılardan da tepki geldi “Allah’la, ayetleriyle ve peygamberleriyle alay etmek, küfürdür. İslam alimleri Cenab-ı Allah’ı küçümsetecek söz söylemek, ima etmek, ayetleri alaya almak insanı dinden çıkarır demişlerdir.” İran kökenli işadamı Reza Zarrab’dan rüşvet almakla suçlandığı için AB bakanlığı görevinden istifa eden AKP'li Egemen Bağış’a ait olduğu ileri sürülen ses kaydında Bakara Sûresi’yle dalga geçilmesi Türkiye’nin gündemine oturdu. Twitter’da Başçalan adlı hesaptan yayınlanan ses kaydındaki konuşmaların Bağış ile gazeteci Metehan Demir’e ait olduğu ileri sürülüyor. Kayıtlara göre eski Bakan’ın Twitter hesabından Bakara Sûresi 152. ayeti paylaştığını gören Demir, kendisini telefonla arayıp “Güne nurla başladım, duayla başladım.” diyor. Ardından anlaşılmaz bazı ifadelerle ayet taklidi yapıyor. Bağış ise, “Oğlum ben her cuma bir tane ayet sallıyorum.” diyor. Demir’in “Ya bilmez olur muyum, senin elinde bir kitapçık var, oradan çakıyorsun biliyorum ya.” sözleri üzerine de şu karşılığı veriyor “Kitapçık yok lan. Google’a gir, Kur’an’da atıyorum kardeşlik, Kur’an’da nankörlük, Kur’an’da bilmem ne diye search yap, hepsi çıkıyor. Oradan beğen bir tane salla gitsin.” Karşılıklı gülüşmelerin ardından Demir, Bu Bakara iyi ya’ sözleri üzerine Bağış da gülerek, “makara makara” şeklinde yakışıksız ifadeler kullanıyor. Zaman'dan Satı Kılıçer'in haberine göre ilahiyatçılar, söz konusu konuşmada Kur’an ayetleriyle alay edildiğini, bunun açık bir küfür olduğunu belirtiyor. Dinin, Allah’ın en büyük emaneti olduğunu söyleyen Prof. Dr. Davut Aydüz, “İnkârın verdiği sahte gurur ve şaşkınlık içinde dini, peygamberi, Kur’ân’ı alaya almak küfürdür. İnanan bir kişinin de aynı yola girmesi, dinden çıkmasına neden olur.” dedi. Tefsir kitaplarından da örnekler aktaran Aydüz, Celal Yıldırım’ın tefsirinde geçen cümleleri hatırlattı “Şüphesiz ki, kutsal şeyleri alay konusu edinmek, koyu cehaletten kay­naklanır. Günümüzde okumuş kişilerden din ile istihza edenler oluyor, on­lara da câhil diyebilir miyiz? Diyebiliriz, çünkü İslâm’ın kastettiği cehalet, Allah’ı tanımamak, gerçeğe sırt çevirmek, hakkı kabullenmemektir. Zaten en kötü ve tehlikeli olanı da budur.” Prof. Aydüz, Vehbe Zuhayli’nin, Tefsirü’l Münir adlı eserinde de “Allah’la, ayetleriyle ve peygamberleriyle alay etmek, küfürdür.” ifadelerinin olduğunu kaydetti. Prof. Dr. İsmail Köksal da, “Kur’an ayetleri ile dalga geçmek küfürdür. Bunda İslam alimleri birleşmiştir. Ayetlerdeki İslami hakikatlerle ilgili bir dalga, küçümsetici söz bunların hepsi küfürdür.” yorumunu yaptı. Bu tarz alaysı sözlerin kişiyi dinden çıkaracağını belirten Köksal, şunları kaydetti “Kur’an’a, Kur’an ayetlerine sövmek, alay etmek, küçümsemek küfürdür. Ayrıca bunları yapmak kâfir sıfatıdır. Çünkü Peygamber Efendimiz’in sas döneminde müşrikler böyle yapıyordu. Kur’an ayetlerini oyun, eğlence yapıyorlardı. O sebeple, küfür olduğu gibi aynı zamanda bu durum bir müşrik sıfatıdır. Sonra bu gibi şeyleri, bu şekilde kendilerine yontacak şekilde, tıraş etmek de yine aynı zamanda münafıklık sıfatıdır. Münafıklar Kur’an ayetleri ile ilgili hükümleri hafife alıyorlardı. Bu ifadelere İslam âlimlerinin getirdiği örnekler arasından şunu verebiliriz. Cenab-ı Allah yaratıcıdır. Mabuddur. Özeldir. İslam alimleri Cenab-ı Allah’ı küçümsetecek söz söylemek, ima etmek, ayetleri alaya almak insanı dinden çıkarır demişlerdir.” Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Alo Fetva’ hattı da sorular üzerine şu açıklamayı yaptı Kur’an ayetleri ile dalga geçmenin hükmü kişinin imani zayıflığının göstergesidir. İnsan, iman ettiği şey ile dalga geçmez. Kur’an-ı Kerim bizim kutsal kitabımızdır, dolayısı ile imani yönden sıkıntı doğurur. Kur’an ayetleri Allah’ın kelamı, Allah’ın sözü demek. Bu davranış Allah’ın sözü ile dalga geçmek anlamına gelir. Bu kişinin ne yapmaya çalıştığını öğrenmek lazım ama nihai anlamda Allah’ın kelamı ile alay etmek anlamına gelir. Bu da küfürdür.”

allah ın ayetleri ile dalga geçenler