ycPP. Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır. Vemâ kâne linefsin en tu/mine illâ bi-iżniAllâhic veyec’alu-rricse alâ-lleżîne lâ ya’kilûneAllah'ın izni olmadıkça hiç kimse inanamaz. Düşünüp akıl etmeyenlere de azap eder.Hayır! Allah’ın izni olmadan gerçeği araştırıp Hakka teslim olmadan hiç kimse iman edemez. O Allah, akıllarını kullanmayan ve nefsi hevâlarına uyanları imandan ve İslam’dan mahrum ve murdar kılıp bırakır.Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kimse iman etmez; Allah, azabı ve rezilliği, akıllarını kullanamayanlara musallat iradesiyle bilgilendirme gerçekleşmeden hiçbir kimsenin iman etmesi mümkün değildir. Allahın vahiyle, melekle, kitapla, peygamberle iradi bilgilendirmesine rağmen akıllarını kullanmayan, gelişmeyen, iman edip cehaletten kurtulmayan fertlerin ve toplumların boynuna Allah kirli, pis, cahil, kâfir ve ceza mahkûmu yaftası Kur’an-ı Kerim, 11/118-119; 13/31; 28/56; 88/21-22; et-Tefsîru’l-Kebir, 17/ dilemedikçe hiç kimse iman edemez. O, iğrenç azabı akıl erdiremeyenlerin üzerlerine izni olmaksızın, hiç kimse için iman etme imkanı yoktur. O, akıl erdiremeyenlerin üzerine iğrenç bir pislik izni olmadıkça, hiç bir kimsenin iman etmesi mümkün değildir. Bir de Allah, akıllarını iyi kullanmıyanlara azab kimse Allah’ın izni olmadan inanamaz. Allan manevi azabı, o akıl etmeyen insanların üzerine izni olmadan hiç kimse inanamaz. O, akıllarını kullanmayanları murdar tarafından izin olmadan, kimse inan edemez, anlamayan kimseleri o azaba uğratırAllah'ın izin vermedikçe elbette ki hiç kimse iman etmez. Ama inanmak iradesi insanın elindedir. Allah pisliği huzursuzluğu, kokuşmuşluğu, azabı, akıllarını kullanmayanların üzerine 11/118-119, 13/31, 28/56, 88/21-22İnsanları özgür iradeleriyle yaratan Allah’tır. Allah isteseydi bu iradeyi kuluna vermez, onu iman etmek zorund... Devamı..Allâh’ın izni olmaksızın bir insân nasıl mü’min olur? Bunı anlamıyanlara Allâh te’âlâ ’azâb izni olmadıkça hiç kimse inanamaz. O, aklını kullanmayanlara kötü bir azab izni olmadıkça, hiçbir kimse iman edemez. Allah, azabı akıllarını güzelce kullanmayanlara izni olmadan hiç kimse inanamaz. O, akıllarını kullanmayanları murdar inkârcı bir kişi ALLAH'ın izni olmadan inanamaz ve O, akıllarını kullanmayanları rezilliğe mahkum izni olmadıkça hiçbir kişinin iman etmesi mümkün değildir. Akıllarını kullanmayanlar üzerine Allah bir uğursuzluk izni olmadıkça hiç bir nefs için iyman edebilmek yoktur ve akıllarını husni isti'mal etmiyenleri o pislik içinde bırakırAllah'ın bilgisi¹ dışında hiç kimsenin iman etmesi mümkün Ve aklını kullanmayanları rics³ ile karşı karşıya bırakır. 1- Uygun görmesi. 2- 96. ayetten 101. ayete kadar şu husus ifade edilmektedir Zulmedenlere/Zalimlere Allah hidayet etmeyecek. Zira onlar, zulümle... Devamı..Allahın izni olmadan hiç bir kimsenin îman etmesi mümkün değildir. O, akılları iyi kullanmazlara murdarlık azâb Allah'ın izni olmadan hiçbir kimsenin îmân etmesi mümkün değildir.2Fakat O, irâdesini îmâna sarf eden kullarını hidâyete muvaffak kılar. Azâbı ise, akıllarını kullanmayan îmânsızlara verir.2“Îmân, Sad-ı Taftazânî’nin tefsîrine göre Cenâb-ı Hakk’ın istediği kulunun kalbine, cüz’-i ihtiyârının sarfından kulun cüz’î irâdesini kullanma... Devamı..Herhangi bir nefsin kişinin Allah dilemedikçe iman etmesi yoktur[14]. Allah aklını kullanmayanları pislik içinde bırakır.[14] Bu ayette Allah insanların iman etmelerine kendilerinin karar vermesini ve imanlarının sorumluluklarını da kendilerinin üstleneceğini, elçisine h... Devamı..Allah’ın uygunu olmadıkça kimse inanç getiremez. Allah azabı aklını kullanamıyanlara izni olmaksızın hiçbir kimse iman getiremez. Allah delâile akıl erdirmeyenlere de mahrumiyet [²] verir.[2] Yani Allah ayat-ı İlâhiye'yi taakkul etmeyen kısmını imandan mahrum eder, ona azap verirAllah’ın izni olmaksızın hiçbir nefis/kimse inanmaz⁴¹. O, aklını kullanmayanların üzerine pislik/belâ [rics] Bu ayet bir önceki ayetle beraber ele alınmalıdır. 42 Aklını kullanmayanların yaptıkları işlerden ne kadar pişman oldukları gözler önündedir.... Devamı..Allah'ın izni olmadıkça hiç kimse iman edemez. O, aklını kullanmayanların üzerine bir pislik karar ne kadar çırpınsan da, Allah izin vermedikçe hiç kimse iman etmez. Ve şu halleriyle, Allah buna izin vermeyecektir. Çünkü O, akıllarını kullanmayan böyle önyargılı ve kötü niyetli insanların kalpleri üzerine, hakîkati görme yetisini kirletip örten, vicdan ve kabiliyetini körelten, akıllarını kullanma özelliklerini yok eden mânevî pislikler yağdırır! Bu ilâhî kanun gereğince, hakîkate yönelmeyen insanların iman etmeleri mümkün kimse için Allah’ın izninden başka inanması olası değildir. Akletmeyenlere Rezalet izni olmadan, kimse imana gelmez. Allah, kafasını çalıştırmayanları pis işlere ki Allah’ın izni olmadan hiç kimse inanamaz. Rabbin inanmanın kurallarını önceden bildirmiştir. İnsanlar kendi akıllarıyla, kendi iradeleriyle inkârı veya imanı seçerler. Hiç bir varlık, hiç bir kimse, insanın inanmasına veya inanmamasına hükmedemez. İnsanlar çeşitli nedenlerle birtakım insanların inanmalarını isteseler bile, bu isteme ancak temenniden ibarettir. Sen sevdiklerini iman etmeye zorlasan ne çıkar? İnandım der, ama inanmamıştır. İman eden kişiyi inkâra zorlasalar ne çıkar? İnkâr ettim der, ama inkâr etmemiştir. Rabbin hiç kimseyi zorla söyletilenlerden sorumlu tutmaz. İnsanlar insanların kalbini değiştiremez. Sadece Rabbin insanların kalbindekini değiştirmeye kadirdir. Ancak Rabbin hiçbir insanın kalbini, kendisi istemedikçe değiştirmez. Rabbinin adaleti budur. Rabbin ister ki; kalbiyle inananla, kalbiyle inanmayan ayrılsın! Hiçbir baskı yapılmasın! Çünkü Rabbin insanları özgür iradeleriyle seçtiklerinden, özgür iradeleriyle yaptıklarından sorumlu tutar. Değilse zorla iyilik yaptırılanla, zorla kötülük yaptırılan arasında hiçbir fark yoktur. Zorla yaptırılan şeyler insanlara ait değildir. Kim insanları zorlayarak inkâra sürüklerse katımızdaki cezası çetindir. Kim de iyilik yapmaya zorlandığı için iyilik yapmışsa karşılığını alamaz. Çünkü Rabbin isteyerek, gönülden yapılan şeyleri mükâfatlandırır. Allah’ın izni olmadan kimse inanamaz. [*] Akıllarını kullanmayanlara pislik verir yağdırır. [*]Âyette sözü edilen [iznillâhi] tamlaması “Allah’ın izni, müsaadesi, yol göstermesi, gerçeği duyurması, yardım etmesi, kolaylaştırması ve hüküm vermes... Devamı..Hiçbir kimsenin Allah’ın izni olmaksızın îman etmesi mümkün değildir¹. Ve Allah dilerse akıllarını kullanarak îman etmeyen kimseleri pislik şirk/küfür/azap içerisinde Akıllarını/iradelerini kullanarak Allah’a îmanı tercih etmek insanlara, îmanı gönüllere tam olarak yerleştirmek ise Allah’a aittirhem de, hiç kimsenin, Allah’ın izni olmadıkça ¹²³ asla imana erişemeyeceği ve aklını kullanmayanlara alçaltıcı, bayağılaştırıcı [inançsız]lığı musallat edenin O olduğu gerçeği ortadayken? ¹²⁴123 Yani, doğruyla eğriyi ayırd etme yetisi de dahil, insan doğasına yerleştirdiği kuvvet ve yatkınlıklar yanında bir de bizâtihî Allah’ın yol gösterm... Devamı..Allah’ın izni akıl ve irade vermesi olmasaydı hiç kimse iman edemezdi. Zira O, aklını kullanmayanları pislik içinde bırakır. 21/10, 25/44, 67/10Hem Allah’ın akıl ve irade vermek sûretiyle gerçekleşen izni olmasaydı, hiçbir insan imana eremezdi! Ve O aklını kullanmayanları pisliğe mahkûm eder![¹⁶⁷⁴][1674] Zımnen Kokuşmuş ve çürümüş bir hayatı yaşamaya. Veya “onur kırıcı iğrenç musibetlere..” Ricsin “pislik” anlamı için bkz 771, not 54. Ayrıc... Devamı..Hiçbir şahıs için Allah Teâlâ'nın izni olmaksızın imân etmek kabil değildir. Ve murdarlığı âkilâne düşünmez kimselerin üzerine izni olmadıkça hiç bir kimsenin iman etmesi mümkün değildir. O, akıl ve iradelerini iman tarafına kullananlara iman nasib eder. Fakat akıllarını çalıştırmayanlara ise şeytanı musallat eder, o pislikte bırakır. [11, 118-119; 13, 31; 88, 21-22; 28, 56]Allah'ın izni olmadan hiç kimse inanmaz ve Allah pisliği huzursuzluğu, azabı, akıllarını kullanmayanların üzerine izni olmadıkca bir nefs îmân idemez. Allâh Te'âlâ mundar 'azâbını, ta'akkul itmeyenler üzerine havâle onayı olmadan kimse inanıp güvenmiş mümin sayılmaz. Allah, aklını kullanmayanların üstünde inançsızlık pisliği izni olmadıkça hiç kimse inanamaz. O, aklını kullanmayanlara kötü bir azap verir. Ve pisliği akıllarını kullanmayanların üzerine kimse Allah'ın izni olmadan iman etmez. Aklını kullanmayanlara ise, O, pisliği17 musallat eder.17 İnkâr ve isyan pisliği. Yahut pek fena bir izni olmadıkça hiçbir benlik iman edemez. Allah, pisliği, aklını kullanmayanlar üzerine olmadı hįç nefs kim įmān getüre illā Tañrı destūrıyıla. daħı ķılur 'azābı anlaruñ üzere kim īmān getürmek yoḳdur bir nefse illā Tañrı Taālā buyruġı bile. Daḫıḳılur Tañrı Taālā rüsvāylıġı ol kişiler üstine ki fikr eylemezler delīl‐ kəs Allahın izni olmadan iman gətirə bilməz buna görə də əbəs yerə özünü yorma. Allah Özünün öyüd-nəsihətlərini, hökmlərini anlamayanları əzaba kəsafətə düçar is not for any soul to believe save by the permission of Allah. He hath set uncleanness upon those who have no soul can believe, except by the will of Allah,1481 and He will place Doubt1482 or obscurity on those who will not To creatures endued with Will, Faith comes out of an active use of that Will. But we must not be so arrogant as to suppose that that is enough. A... Devamı..
Mülk Sûresi Fazileti Resûlullah Mülk sûresinin faziletiyle ilgili şöyle buyurmuştur “Kur’ân-ı Kerîm’de otuz âyetlik bir sûre vardır ki, okuyan kimseye şefaat eder ve onun günahı bağışlanır. Bu sûre Tebârekellezî bi-yedihi’l-mülk’tür.” Ebû Dâvûd, Ramazan 10; Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’an 9 “Mülk sûresi kabir azabına karşı bir engel ve bir kurtarıcıdır, insanı kabir azabından kurtarır.” Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’an 9Peygamberimiz 32. sûre olan Secde sûresiyle beraber bu Mülk sûresini okumadan istirahata çekilmezdi. Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’an 9
❬ Önceki Sonraki ❭ Your browser doesn’t support HTML5 audio وَإِن يَمْسَسْكَ ٱللَّهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُۥٓ إِلَّا هُوَ ۖ وَإِن يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَآدَّ لِفَضْلِهِۦ ۚ يُصِيبُ بِهِۦ مَن يَشَآءُ مِنْ عِبَادِهِۦ ۚ وَهُوَ ٱلْغَفُورُ ٱلرَّحِيمُ Ve in yemseskallâhu bidurrin fe lâ kâşife lehu illâ hûhûve, ve in yuridke bi hayrin fe lâ râdde li fadlihfadlihi, yusîbu bihî men yeşâu min ibâdihibâdihi, ve huvel gafûrur râhîmrâhîmu. Eğer Allah sana herhangi bir zarar verecek olursa, bil ki onu, O’ndan başka giderebilecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O’nun lütfunu engelleyebilecek de yoktur. O, bunu kullarından dilediğine eriştirir. O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. Türkçesi Kökü Arapçası eğer وَإِنْ sana verirse م س س يَمْسَسْكَ Allah اللَّهُ bir sıkıntı ض ر ر بِضُرٍّ yoktur فَلَا giderecek ك ش ف كَاشِفَ onu لَهُ başka إِلَّا O’ndan هُوَ ve eğer وَإِنْ senin için dilerse ر و د يُرِدْكَ bir iyilik خ ي ر بِخَيْرٍ yoktur فَلَا geri çevirecek ر د د رَادَّ O’nun lütfunu ف ض ل لِفَضْلِهِ verir ص و ب يُصِيبُ bunu بِهِ kimseye مَنْ dilediği ش ي ا يَشَاءُ -ndan مِنْ kulları- ع ب د عِبَادِهِ ve O وَهُوَ bağışlayıcıdır غ ف ر الْغَفُورُ merhamet edicidir ر ح م الرَّحِيمُ Diyanet İşleri Başkanlığı Eğer Allah sana herhangi bir zarar verecek olursa, bil ki onu, O’ndan başka giderebilecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O’nun lütfunu engelleyebilecek de yoktur. O, bunu kullarından dilediğine eriştirir. O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. Diyanet Vakfı Eğer Allah sana bir zarar dokundurursa, onu yine O’ndan başka giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O’nun keremini geri çevirecek de yoktur. O, hayrını kullarından dilediğine eriştirir. Ve O bağışlayandır, esirgeyendir. Elmalılı Hamdi Yazır Sadeleştirilmiş Ve eğer Allah sana bir keder dokunduracak olursa, onu O´ndan başka açacak yoktur; ve eğer O, sana bir hayır dilerse o zaman da O´nun lütfunu reddedecek yoktur. O, lütfunu kullarından dilediğine nasip eder. O çok bağışlayan, çok merhamet edendir. Elmalılı Hamdi Yazır Ve eğer Allah, sana bir zarar dokunduracak olursa, onu O´ndan başka giderecek yoktur. Ve eğer sana bir hayır dilerse, o zaman da O´nun hayrını engelleyebilecek kimse yoktur. O, lütfunu dilediği kuluna nasip eder. Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir. Ali Fikri Yavuz Eğer Allah, sana bir keder dokunduracak olursa, onu Allah’dan başka giderecek yoktur ve eğer sana bir hayır dilerse, o zaman da onun ihsanını geri çevirecek yoktur. Allah, ihsan ve fazlını kullarından dilediğine nasib eder. Allah Gafûr’dur, Rahîm’dir. Elmalılı Hamdi Yazır Orijinal Ve eğer Allah sana bir keder dokunduracak olursa onu ondan başka açacak yoktur ve eğer o sana bir hayır murad ederse o vakıt de onun fadlını reddedecek yoktur, o, onu kullarından dilediğine nasîb eder, o öyle gafûr, öyle rahîmdir Fizilal-il Kuran Allah sana bir sıkıntı verirse onu yine ancak Allah giderir. Sana bir iyilik dilediği takdirde O’nun nimetini engelleyecek bir kuvvet de yoktur. O, bunu kullarından dilediğine eriştirir. O, Gafûr dur, Rahîm dir. Hasan Basri Çantay Eğer Allah sana her hangi yüzden bir keder, bir zarar dokundurursa onu kendinden başka hiç bir açıcı giderici yokdur. Eğer sana bir hayır da dilerse Onun fazl -u kerem ini geri çevirici hiç bir kuvvet de yokdur. O, bunu kullarından dilediğine erişdirir. O, çok yarlığayıcı çok esirgeyicidir. İbni Kesir Allah sana bir sıkıntı verirse; onu yine ancak Allah giderir. Sana biri iyilik dilediği takdirde; onun lütfunu geri çevirecek de yoktur. O, bunu kullarından dilediğine verir. O, Gafur´dur, Rahim´dir. Ömer Nasuhi Bilmen Ve eğer Allah Teâlâ sana bir zarar dokundurursa artık O´ndan başka onu bir açacak yoktur. Ve eğer sana bir hayır dilerse artık O´nun fazlını reddedecek de yoktur. Bunu kullarından dilediğine eriştirir ve gafûrdur rahîmdir. Tefhim-ul Kuran Allah sana bir zarar dokunduracak olursa, O´ndan başka bunu senden kaldıracak yoktur. Ve eğer sana bir hayır isterse, O´nun bol fazlını geri çevirecek de yoktur. Kullarından dilediğine bundan isabet ettir. O, bağışlayandır, esirgeyendir.
❬ Önceki Sonraki ❭ Your browser doesn’t support HTML5 audio وَمَا كَانَ لِنَفْسٍ أَن تُؤْمِنَ إِلَّا بِإِذْنِ ٱللَّهِ ۚ وَيَجْعَلُ ٱلرِّجْسَ عَلَى ٱلَّذِينَ لَا يَعْقِلُونَ Ve mâ kâne li nefsin en tu’mine illâ bi iznillâhiznillâhi, ve yec’alur ricse alellezîne lâ ya’kılûnya’kılûne. Allah’ın izni olmadıkça, hiçbir kimse iman edemez. Allah, azabı akıllarını güzelce kullanmayanlara verir. Türkçesi Kökü Arapçası değildir وَمَا mümkün ك و ن كَانَ hiç kimsenin ن ف س لِنَفْسٍ أَنْ iman etmesi ا م ن تُؤْمِنَ dışında إِلَّا izni ا ذ ن بِإِذْنِ Allah’ın اللَّهِ O gönderir ج ع ل وَيَجْعَلُ iğrenç azabı ر ج س الرِّجْسَ üzerlerine عَلَى kimselerin الَّذِينَ لَا akıl erdiremeyenler ع ق ل يَعْقِلُونَ Diyanet İşleri Başkanlığı Allah’ın izni olmadıkça, hiçbir kimse iman edemez. Allah, azabı akıllarını güzelce kullanmayanlara verir. Diyanet Vakfı Allah’ın izni olmadan hiç kimse inanamaz. O, akıllarını kullanmayanları murdar inkârcı kılar. Elmalılı Hamdi Yazır Sadeleştirilmiş Allah´ın izni olmadıkça hiç bir kimsenin iman etmesi mümkün değildir. Akıllarını güzelce kullanmayanları Allah pislik içinde bırakır! Elmalılı Hamdi Yazır Allah´ın izni olmadıkça hiçbir kişinin iman etmesi mümkün değildir. Akıllarını kullanmayanlar üzerine Allah bir uğursuzluk yükler. Ali Fikri Yavuz Allah’ın izni olmadıkça, hiç bir kimsenin iman etmesi mümkün değildir. Bir de Allah, akıllarını iyi kullanmıyanlara azab verir. Elmalılı Hamdi Yazır Orijinal Allâhın izni olmadıkça hiç bir nefs için iyman edebilmek yoktur ve akıllarını husni isti´mal etmiyenleri o pislik içinde bırakır Fizilal-il Kuran Allah´ın izni olmadıkça hiç kimsenin inanması sözkonusu değildir. Allah, aklını kullanmayanları en yüz kızartıcı iğrençliğin kucağına atar. Hasan Basri Çantay Allahın izni olmadan hiç bir kimsenin îman etmesi mümkün değildir. O, akılları iyi kullanmazlara murdarlık azâb verir. İbni Kesir Allah´ın izni olmadan hiç kimse iman edemez. Ve o, pisliği akledemeyenlerin üzerine kılar. Ömer Nasuhi Bilmen Hiçbir şahıs için Allah Teâlâ´nın izni olmaksızın imân etmek kabil değildir. Ve murdarlığı âkilâne düşünmez kimselerin üzerine kılar. Tefhim-ul Kuran Allah´ın izni olmaksızın, hiç kimse için iman etme imkânı yoktur. O, akıl erdiremeyenlerin üzerine iğrenç bir pislik kılar.
Karşılaştır 13 Gerçek şu ki, sizden önce gelip geçen nice nesilleri, peygamberleri kendilerine apaçık deliller getirdiği halde haksızlık ve zulümden vazgeçmedikleri ve artık imana gelme ihtimali kalmadığı için helâk ettik. Günahlara batmış inkarcı suçluları işte biz böyle cezalandırırız. TEFSİR Daha önce geçen toplumların helak sebebi Peygamberleri, kendilerine apaçık deliller ve mûcizeler getirdikleri halde onları kabul etmeyerek haksızlık yapmaları, zulme giriftâr olmaları, İnkârda ısrar edip imana hiç yanaşmamaları, Fütursuzca günah Teâlâ, helak edilen o toplumların peşinden yenilerini getirmiş, nihayet sıra bize gelmiştir. Şu an imtihan sırası bizdedir ve nasıl amel ettiğimize bakılmaktadır. Dünyaya getirilişimizin hedefi oyun ve eğlence değil; hür irÂdemizle ortaya koyacağımız amellerimiz, emek ve gayretlerimizdir. Nitekim başka âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur“Allah, hanginizin daha güzel işler yapacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. Kudreti dâima üstün gelen ve günahları çok bağışlayan yalnız O’dur.” Mülk 67/2“Şüphesiz biz, insanların amel bakımından hangisinin daha güzel olduğunu deneyip ortaya çıkaralım diye yeryüzünde bulunan her şeyi ona mahsus bir zînet ve imtihan için bir malzeme yaptık.” Kehf 18/7Buna göre hayatta olmaktan maksat, inanıp imanı kemâle erdirmek, amelleri güzelleştirmek, en güzel ameller yapmaya çalışmak, sonunda Allah’ın cennet ve cemâline kavuşmaktır. Gerçek bu iken Allah’a ve âhirete imanı olmayan münkirlerin, kendilerine okunan Kur’an âyetlerine karşı sergiledikleri şu tavır, ne kadar ahmakça bir tavırdır Kaynak Ömer Çelik Tefsiri
yunus suresi 13 ayet fazileti