Manda yuva yapmış söğüt dalına Amman amman Yavrusunu sinek kapmış Gördün mü amanını yandım. Amanını amanını amanını yandım Tiridine tiridine tiridine bandım Bedavamı sandım para verip aldım Tiridine tirindine tiridine bandım. 7. Pantolonunu Sevdim Çikar Onu Bebegim Hadi Gel Bize Gidelim-Gökhan Tepe
Manda yuva yapmış söğüt dalına, yavrusunu sinek kapmıs gördün mü? *Minareden at beni in aşağı tut beni :D *Dam üstünde un eler tombul tombul vesaireler *mendilin ipeklisi tarlanın tezeklisi öpünce bir hoş olur avradın göbeklisi
“Manda yuva yapmış söğüt dalına” türküsünün öyküsüne dair Toplam Okunma: 2103 | En Son Okunma: 12.07.2022 - 00:08 Kategori: Türk Halk Müziği
Anadolu'da "Manda yuva yapmış söğüt dalına/Yavrusunu sinek kapmış gördün mü?" sözleriyle türkülere bile konu alan mandanın üretimi Türkiye'de özellikle 2010 yılına kadar vahim
“Manda yuva yapmış söğüt dalına, yavrusunu sinek kapmış gördün mü” türküsü kadar fantastik olmasa da, sözkonusu zeytinyağlı türkü de sözleri itibariyle biraz garip Durduk yere bir insan neden zeytinyağlı yiyemeyip de basma fistan giyemediğini türkü yapsın ki Değil mi? Değil.
Mandayuva yapmış söğüt dalına. Manda yuva yapmış söğüt dalına. Aşağıdan gelir Türkmen koyunu amman aman. Selviye benzettim yârin boyunu amman amman. Amanın amanın amanın yandım. Tiridine tiridine suyuna da bandım. Bedava mı sandın para verdim aldım. Tiridine tiridine suyuna da bandım. Bedava mı sandın para verdim
ooYpX16. Türküler eleştirilmek istendiğinde, sözleri anlamsız bulunduğunda genellikle örnek gösterilen 'Manda Yuva Yapmış Söğüt Dalına' adlı türkünün baştan sona doğruları anlatan, ilk bakışta anlamsız gibi görünse de ozanın ince zekasıyla hiciv sanatının çok güzel örneğinin sunulduğu bir eser olduğu Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Sanatçı Öğretim Görevlisi İrfan Kurt, 'Halk kültüründe hiciv ve ’Manda Yuva Yapmış Söğüt Dalına’ gerçeği' adlı makalesinde bu türkünün anlamını irdeledi. Türkünün Kastamonu’nun Tosya ilçesinden derlendiğinin hatırlatıldığı makalede, türküde anlatılmak istenenin ne olduğunun anlaşılabilmesi için, hem türkünün çıkış nedeninin hem de yöresel özelliklerin bilinmesi gerektiği vurgulanıyor. 'KURU EKMEĞE TEPKİ' Makalede, türkünün hikayesi şöyle anlatılıyor 'Dönemin beyi tarafından halk ozanlarının yönetim aleyhine söz söylemeleri yasaklanmıştır. Bu yasağın yanı sıra saz çalıp türkü söyleyen ozana bir eğlencede kendilerine türkü çalması emrivakisi yapılmış, bir kenara da kuru ekmeklerden oluşan yemek konmuştur. Bu ortamda bu türkünün çıktığı söylenmektedir. Ozan da kendisine yapılan bu haksızlığı onlarla dalga geçerek dile getirmiştir.' MANDA SÖGÜT DALINA NASIL YUVA YAPTI?Bazı kişiler tarafından saçma bulunan ’manda yuva yapmış söğüt dalına’ sözlerinde anlatılmak istenen ise şöyle ifade ediliyor 'Tosya bilindiği gibi pirinci ile ünlüdür. Çeltik tarlalarının sürülmesinde kullanılan manda yazın sıcağında göletlere yatarak az kıllı olan derisini hem serinletmek hem sineklerden korumak amacıyla çamura bular. Bunun için de göletlerin ve çeltik tarlalarının kenarlarında bulunan ve dalları da suyun içine kadar uzanan salkım söğütlerin dalları üzerine, gölgesine yatar. İşte mandanın söğüt dalına yuva yapması budur.' ’Yavrusunu sinek kapması’ ifadesinin de yavrunun sinek tarafından ısırılması anlamı taşıdığının belirtildiği makalede, çünkü yörede ’kapmak’ sözünün ısırmak anlamında kullanıldığı, bir tür sineğin hayvanların kuyruk altlarına girip ısırmasının hayvanı delirten ve oradan oraya sıçratan bir olay olduğu belirtiliyor. TÜRKÜDEKİ SÖZLER VE ANLATILMAK İSTENENLERArdından 'gördün mü?' sözcüğü ile türküye devam edip akıl almaz olayların olduğunu vurgulayıp alay etmek amacı taşıdığının kaydedildiği makalede, türkünün anlamı hakkında şu bilgiler veriliyor -İkinci kıtadaki ’Öküzün torbadan düşmesi’ ise öküzlerin hem yemlenmesi, ekine zarar vermemesi, hem de zaman kazanmak için boyunlarına takılan yem torbasının öküzün boynundan çıkması ve öküzün yemeden içmeden kesilmesi anlamını taşır. -Üçüncü kıtadaki müezzinin minareden uçması da erenlere karışması, ermesi anlamındadır. -Bağlantı bölümünde de tirit yemeğini emeği karşılığı hak ettiğini anlatıyor. TÜRKÜ BAŞTAN SONA DOĞRULARI ANLATIYORTürkünün baştan sona içinde doğruları anlatan fakat ilk bakışta anlamsız gibi görünen bir ifade taşıdığının belirtildiği makalede, türküde ozanın ince zekası ile hiciv sanatının çok güzel bir örneğini sunduğu belirtiliyor. Türküde, özellikle farklı anlam taşıyan kelimeler seçildiğinin, kendine yapılan haksızlığa onlarla alay ederek, dalga geçerek cevap verildiğinin anlatıldığı makalede, ayrıca türkünün melodik açıdan da çok zengin ve hoş ritmik bir yapısının bulunduğuna dikkat çekilerek, bu nedenle üç kuşaktır halk müziği sanatçıları tarafından okunduğu vurgulanıyor. TÜRKÜNÜN SÖZLERİManda yuva yapmış söğüt dalına türküsünün sözleri ise şöyle 'Manda yuva yapmış söğüt dalına, aman aman/ yavrusunu sinek kapmış gördün mü?/ Amanin yandım/Amanin amanin amanin yandım/Tiridine tiridine tiridine bandım/Bedava mı sandın para verdim aldım/Of-of/ Sabahleyin erken çifte giderken aman aman/ Öküzüm torbadan düştü gördün mü?/Amanin yandım/Of-of/Sabah ezanını okurken-aman aman/Müezzin minareden uçtu gördün mü?/Amanin yandım'
Savaş ÖZBEYOluşturulma Tarihi Nisan 30, 2006 0000Artık "Manda yuva yapmış söğüt dalına" diye başlayan türküyü "bu ne manasız şey" diye küçümseyemezsiniz. Çünkü İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuvarı’ndan Kastamonulu bir akademisyen anlamsızlığıyla bilinen yöre türküsünü makale konusu yaptı. Türkünün saçma değil, sadece bilgisizlik kurbanı olduğunu ortaya koyan İrfan Kurt, doğru anlaşılabilmesi için yöresel özelliklerin bilinmesi gerektiğini söylüyor."Türküler eleştirilmek istendiğinde hep bu örnek dile dolanmıştır. Eğer yöresel kültür, dil, türkünün ne amaçla yapıldığı, neyi anlattığı bilinse eleştirenler herhalde başlarını öne eğerdi." Sanatçı ve öğretim görevlisi Kurt’un makalesi İstanbul Uluslararası Müzikte Temsil Sempozyumu’nda bildiri olarak sunuldu. "Tiridine Bandım" hem gençler hem de yaşlılar tarafından son derece iyi biliniyor. Kastamonuluların gururu olan türkü efsanevi sanatçı Zehra Bilir’le ulusal bir marka haline geldi. Genç kuşaktan Belkıs Akkale ve Kubat gibi şarkıcılar da seslendirdi. Son olarak ODTÜ-THBT Fosiller Halk Müziği Korosu, İş Sanat’ta gerçekleştirdiği konser projesine bu türkünün ismini verdi. Kendine adresini alan bir Kastamonu sitesi isteyene türküyü günün her saati online SORUDA MANDA YUVA YAPMIŞ SÖĞÜT DALINA TÜRKÜSÜKastamonu’da mandalar söğütlere tırmanır mı?- Hayır. Yöredeki mandaların yurdun diğer bölgelerindekilerden farkı yoktur. Türkünün derlendiği Tosya, bilindiği gibi pirinci ile ünlüdür. Çeltik tarlalarının sürülmesinde kullanılan manda, yaz sıcağında serinlemek için az kıllı olan derisini çamura bular. Bunun için de göletlerin kenarlarında bulunan ve dalları da suyun içine kadar uzanan salkım söğütlerin gölgesine yatar. İşte mandanın söğüt dalına yuva yapması sinekler manda yavrusu kapacak kadar büyük mü?-Kastamonu’da ne manda yavruları normalden küçük, ne de sinekler manda kapacak kadar büyüktür. "Yavrusunu sinek kapması" yavrunun sinek tarafından ısırılmasıdır. Çünkü yörede kapmak sözcüğü tıpkı "köpek kapar" der gibi, alıp götürmek değil, ısırmak anlamı nasıl torbadan düşüyor? Hatta oraya nasıl girmiş?-Yörede öküzler bir yerden diğer yere götürülürken hayvan ekinlere zarar vermesin diye boynuna yem torbası takılır. Böylece hayvan yolda yemlenirken zamandan da tasarruf edilmiş olur. Öküzüm torbadan düştü, yem torbasının boynundan çıkması, yani hayvanın yemeden kesilmesi anlamına geliyor. Minareden uçan müezzinin Hezarfen’le bir ilgisi var mı?-Bu deyiş halk kültürüyle ilgilenenlerin kolay tahmin edebileceği bir şey. Müezzinin ezan okurken minareden uçması Hezarfen Çelebi gibi gökte süzülmesi değil; erenlere karışması, ermesi anlamına söğüt gölgesine yatmış, yavrusunu sinek ısırmış, öküzün iştahı yok, müezzin de ermiş. E yani? -Bu türkü ozanların bey aleyhine söz söylemelerinin yasaklandığı bir ortamda doğuyor. Ozana bir eğlencede türkü söyleme emrivakisi yapılmış, önüne de kuru ekmeklerden oluşan yemek tirit konmuş. Ozan yapılan haksızlığı, ince zekası ve hiciv yeteneğiyle dile SÖZLERİManda yuva yapmış söğüt dalına- Aman amanYavrusunu sinek kapmış gördün mü, amanin amanin amanin yandımTiridine tiridine tiridine bandımBedava mı sandın para verdim aldımSabahleyin erken çifte giderken - Aman amanÖküzüm torbadan düştü gördün mü, amanin yandımAmanin amanin amanin yandımTiridine tiridine tiridine bandımBedava mı sandın para verdim aldımSabah ezanını okurken - Aman amanMüezzin minareden uçtu gördün mü, amanin yandımAmanin amanin amanin yandım Bu türkü TRT repertuvarına "Aşağıdan gelir Türkmen koyunu / Selviye benzettim yarin boyunu" dizelerinin ilavesi ile girdi
Çoğu kez güldürmek, güldürürken düşündürmek, yermek, övmek, eğlenmek, dalga geçmek, gönderme yapmak için yapılan Hiciv Sanatı; Halk Kültüründe Halk Şiiri Halk Türküleri, Fıkralar, Bilmeceler, Tekerlemeler, Destanlar, Hikayeler, Atışmalar Günlük konuşmalar,Şakalar gibi bir çok alanda sıkça kullanılmaktadır. Halk Şiiri ve Türkülerde anlatım bazen çok açıktır,söylenmek istenen açık ve net bir dille anlatılmıştır. Eşeği saldım çayıra Otlaya karnın doyura Gördüğü işi hayıra Yoranında avradını Kazak Abdal Telli sazdır bunun adı Ne ayet dinler ne kadı Bunu çalan anlar kendi Şeytan bunun neresinde Aşık Dertli Çağımızın en büyük ozanlarından olan Aşık Veysel Raşit çoktur adın gibi Hiçbir tat yok tadın gibi Yontulmadık odun gibi Uzatmışsın boy Raşit demiştir Ruhsati ise Babanı katmam sayıya Özün benzettim ayıya Kendi eştiğin kuyuya Düşesin Seyit Efendi diyebilmiştir. Bu ve bunun gibi bir çok örnekte ; kendilerini küçük gören ,aşağılayan kişilere Hiciv ile verilen cevaplarda bir yerme söz konusudur. Türk Halk Müziğinin Hiciv ustalarından Şemsi Yastıman; “Türk’ü anlamak için Türkü dinlemek gerek” sözü ile bir cümleye dört anlam sığdırabilme ustalığının yanı sıra “Meslekler Destanı” nda ise saz çalıp türkü söylemesinin nedenlerini,hiçbir meslekte dikiş tutturamamasını sayfalar süren destanında çalıp söyleyerek hicvetmiştir. Destan dan Bir örnek Üfürükçü oldum önce kendim çıldırdım Müezzin oldum cemaati yıldırdım İmam oldum yanlış namaz kıldırdım İşten el çektirdiler vaaz ile Görüldüğü gibi bu örneklerde açık bir anlatım vardır. Bazen da karşısındaki överken yerilmiş, cahil yerine konulmuştur. Bilmediği farklı anlam taşıyan kelimeler kullanılmıştır Fahr-i alemsin ve lakin fa sı yok Gevher-i kaansın ve lakin ra sı yok Dilerim haktan bunu ruz-u şeb Sana bir merkeb vere kim ba sı yok Anlatılan kısaca şu Alemlerin efendisisin lakin – fa –sı olmayınca geriye” har “kalıyor yani alemlerin eşeğisin deniliyor. Mücevher kutususun değerlisin lakin- ra- sı olmayınca geriye gevh yani” kene”kalıyor İnsanların kanını emiyorsun Dilerim bunu haktan gece gündüz ruz-u şeb Merkeb in ba-sı olayınca geriye- merk –yani ölüm kalıyor. Dilerim haktan tez zaman da ölesin denilmekte ve içersinde gizli anlamlar bulunmaktadır. Halk şiirinde Hicvin içersinde “Bilip de bilmemezlik den gelme” veya “Olmazı oldurma “başlıkarıyla anlatılan türlere de sıkça zaman zaman tasavvuf-i konuları da içine almıştır. Büyük tasavvuf şairi Yunus Emre den birkaç örnek Bir sinek bir kartalı Kaldırdı vurdu yere Yalan değil gerçektir Bende gördüm tozunu - Balık kavağa çıkmış Zift turşusun yemeğe Leylek goduk doğurmuş Baka şunun sözüne - Bir serçenin kanadın Kırk kağnıya yüklediler Kırk çift dahi çekemedi Şöyle kaldı koşulu - Öküz taşın üstünde Taşı balık götürür Balığı götüren su Bünyadın yelden kodu - Yunus bir söz söyledi Hiçbir söze benzemez Cahiller kazamazlar Hiç ilmin kuyusunu - Kaygusuz Abdal da da bir çok örnek vardır bunlardan bazıları Kaplu kaplu bağalar kanatlanmış uçmağa Kertenkele derilmiş diler kirim geçmeğe Kelebek ok yay almış ava şikara çıkmış Donuzları korkutur ayuları kaçmağa - Ergenenin köprüsü susuzluktan bunalmış Edirne minaresi eğilmiş su içmeğe - Kaz destanından birkaç satır Bir kaz aldım ben karıdan Boynu da uzun borudan Kırk abdal kanın kurudan Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz Sekizimiz odun çeker Dokuzumuz ateş yakar Kaz kaldırmış başın bakar Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz Kaygusuz Abdal n’idelim Ahd ile vefa güdelim Kaldırıb postu gidelim Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz Bu destanın benzerini dedem avcı hikayesi olarak anlatır, hikayenin arasında da destandan beyitler söylerdi. Bu destanda olmayan fakat dedemlerin söylediği birkaç beyit vardır. Bir tanesi şöyledir Altından ataş yaktı Üstünden güneş yaktı Kaz kaldırdı boynun baktı Kırk gün oldu kaynatırım kaynamaz Gelelim “Manda yuva yapmış söğüt dalına “türküsüne Türküler eleştirilmek istendiğinde sözleri anlamsız bulunduğunda hep bu türkü dile ki ; yöresel kültür, dil, türkünün ne amaçla yapıldığı neyi anlattığı bilinmiş olsa eleştirenler herhalde başlarını öne eğerdi Türkü Kastamonu’nun Tosya ilçesinden derlenmiştir. Bende Kastamonuluyum. Çocukluğumdan beri duyduğum bildiğim şekli ile yörede okunan sözleri şöyledir Of-of- Manda yuva yapmış söğüt dalına –aman aman Yavrusunu sinek kapmış gördün mü Amanin yandım. Amanin amanin amanin yandım Tiridine tiridine tiridine bandım Bedavamı sandın para vedim aldım Of-of- Sabahlayin erken çifte giderken-aman aman Öküzüm torbadan düştü gördün mü Amanin yandım Bağlantı Of-of- Sabah ezanını okurken-aman aman Müezzin minareden uçtu gördünmü Amanin yandım Bağlantı Bu türkü TRT repertuarına “ Aşağıdan geliyor Türkmen koyunu” Kıtası ilavesi ile girmiştir. Bunun nedenleri ayrı bir konu başlığıdır. Türküde anlatılmak istenilenin ne olduğunun anlaşılabilmesi için hem türkünün çıkış nedeni hem de yöresel özelliklerinin bilinmesi gerekmektedir. Yöre dili ve anlatımı yöresel kültür çok önemlidir. Bizce çok bilinen bir kelime yörede farklı anlamlarda kullanılabilmektedir. Örneğin ”Handan” Hoş neşeli, güler yüzlü anlamında bir bayan ismi olarak bilinmesine rağmen ,handan yörede aşağılayıcı küfür niteliğinde bir sözdür. Mayıs bir ay adı olmasına rağmen yörede taze tezek için Türkünün hikayesine gelince Dönemin beyi tarafından halk ozanlarının yönetim aleyhine söz söylemeleri yasaklanmıştır. Bu yasağın yanı sıra saz çalıp türkü söyleyen ozan a bir eğlencede kendilerine türkü çalması emrivakisi yapılmış,bir kenara da önüne kuru ekmeklerden oluşan yemek konmuştur. Bu ortam da bu türkü nün çıktığı söylenmektedir. Ozan da kendisine yapılan bu haksızlığı onlarla dalga geçerek dile getirmiştir. Şöyle ki Tosya bilindiği gibi pirinci ile tarlalarının sürülmesinde kullanılan Manda yazın sıcağında göletlere yatarak az kıllı olan derisini hem serinletmek hem sineklerden korumak amacıyla çamura bular. Bunun içinde göletlerin ve çeltik tarlalarının kenarlarında bulunan ve dalları da suyun içine kadar uzanan salkım söğütlerin dalları üzerine ,gölgesine yatar .İşte mandanın söğüt dalına yuva yapması budur. Yavrusunu Sinek Kapması da yavrunun sinek tarafından yörede kapmak sözü ısırmak anlamındadır. "Köpek kapar" gibi. Ayrıca “cız tutmak” diye bir deyim vardır. Bir tür sineğin hayvanların kuyruk altlarına girip ısırması ile oluşan ve hayvanı delirten oradan oraya sıçratan bir olaydır. Ardından “gördünmü” sözcüğü ile türküye devam edip akıl almaz olayların olduğunu vurgulayıp alay etmektedir. İkinci kıtadaki “Öküzün torbadan düşmesi iseÖküzlerin hem yemlenmesi , ekine zarar vermemesi hemde zaman kazanmak için boyunlarına takılan yem torbasının öküzün boynundan çıması ve öküzün yemeden içmeden kesilmesi anlamını taşır. Üçüncü kıtadaki müezzinin minareden uçması da erenlere karışması ermesi anlamındadır. Bağlantı bölümünde de tirit yemeğini emeği karşılığı hak ettiğini anlatıyor. Tirit kuru ekmekleri sıcak su ile ıslatılarak yapılan bir yöre iyi olanlar et suyu soğan ve kıymada ilave edebilirler. Türkü baştan sona içinde doğruları anlatan fakat ilk bakışta anlamsız gibi görünen Bir ifade taşımaktadır. Ozanın ince zekası hiciv sanatının çok güzel bir örneğini sunmuştur. Özellikle farklı anlam taşıyan kelimeler seçilmiş ;kendine yapılan haksızlığa onlarla alay ederek “eylenerek” dalga geçerek cevap verilmiştir. Ayrıca Türkü melodik açıdan da çok zengindir. Hoş ritmik bir yapısı vardır .Bu nedenle üç kuşak Halk Müziği sanatçıları tarafından Repertuarlarına alınmışlar ve kasetlere okumuşlardır. Zehra Bilir, Belkıs Akkale ve Kubat bu sanatçılara örnektir. Türküler Dolusu Sevgiyle Dostlukla Not Bu yazı "yöresel anlatım içersinde Hiciv sanatının uygulanması ve Manda yuva yapmış Söğüt dalına gerçeği" başlığı altında Müzikte Temsil & Müziksel Temsil 6-7-8 ekim 2005 İstanbul Uluslararası Sempozyumunda tarafımdan bildiri olarak sunulmuştur. * Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Sanatçı Öğretim Görevlisi
Manda yuva yapmış söğüt dalına Aşağıdan gelir Türkmen koyunu amman amanSelviye benzettim yârin boyunu amman ammanAmanın amanın amanın yandımTiridine tiridine suyuna da bandımBedava mı sandın para verdim aldımTiridine tiridine suyuna da bandımBedava mı sandın para verdim aldımSabahleyin erken çifte giderken amman amanÖküzüm torbadan düştü amanın yandım amman amanAmanın amanın amanın yandımTiridine tiridine suyuna da bandımBedava mı sandın para verdim aldımTiridine tiridine suyuna da bandımBedava mı sandın para verdim aldımManda yuva yapmış söğüt dalına amman amanYavrusunu sinek kapmış gördün mü amanın yandımAmanın amanın amanın yandımTiridine tiridine suyuna da bandımBedava mı sandın para verdim aldımTiridine tiridine suyuna da bandımBedava mı sandın para verdim aldımYöre Tosya - KastamonuKaynak kişi ?Derleyen ve notaya alan Muzaffer Sarısözenİcra Zehra Bilir
Söğüt dalına manda yuva yapar mı? yapaR Türküler eleştirilmek istendiğinde, sözleri anlamsız bulunduğunda genellikle örnek gösterilen "Manda Yuva Yapmış Söğüt Dalına" adlı türkünün şifreleri çözüldü... Türküler eleştirilmek istendiğinde, sözleri anlamsız bulunduğunda genellikle örnek gösterilen "Manda Yuva Yapmış Söğüt Dalına" adlı türkünün baştan sona doğruları anlatan, ilk bakışta anlamsız gibi görünse de ozanın ince zekâsıyla hiciv sanatının çok güzel örneğinin sunulduğu bir eser olduğu bildirildi. İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Sanatçı Öğretim Görevlisi İrfan Kurt, "Halk kültüründe hiciv ve 'Manda Yuva Yapmış Söğüt Dalına' gerçeği" adlı makalesinde bu türkünün anlamını irdeledi. Türkünün Kastamonu'nun Tosya ilçesinden derlendiğinin hatırlatıldığı makalede, türküde anlatılmak istenenin ne olduğunun anlaşılabilmesi için, hem türkünün çıkış nedeninin hem de yöresel özelliklerin bilinmesi gerektiği vurgulanıyor. "KURU EKMEĞE TEPKİ" Makalede, türkünün hikayesi şöyle anlatılıyor "Dönemin beyi tarafından halk ozanlarının yönetim aleyhine söz söylemeleri yasaklanmıştır. Bu yasağın yanı sıra saz çalıp türkü söyleyen ozana bir eğlencede kendilerine türkü çalması emrivakisi yapılmış, bir kenara da kuru ekmeklerden oluşan yemek konmuştur. Bu ortamda bu türkünün çıktığı söylenmektedir. Ozan da kendisine yapılan bu haksızlığı onlarla dalga geçerek dile getirmiştir." MANDA SÖGÜT DALINA NASIL YUVA YAPTI? Bazı kişiler tarafından saçma bulunan 'manda yuva yapmış söğüt dalına' sözlerinde anlatılmak istenen ise şöyle ifade ediliyor "Tosya bilindiği gibi pirinci ile ünlüdür. Çeltik tarlalarının sürülmesinde kullanılan manda yazın sıcağında göletlere yatarak az kıllı olan derisini hem serinletmek hem sineklerden korumak amacıyla çamura bular. Bunun için de göletlerin ve çeltik tarlalarının kenarlarında bulunan ve dalları da suyun içine kadar uzanan salkım söğütlerin dalları üzerine, gölgesine yatar. İşte mandanın söğüt dalına yuva yapması budur." 'Yavrusunu sinek kapması' ifadesinin de yavrunun sinek tarafından ısırılması anlamı taşıdığının belirtildiği makalede, çünkü yörede 'kapmak' sözünün ısırmak anlamında kullanıldığı, bir tür sineğin hayvanların kuyruk altlarına girip ısırmasının hayvanı delirten ve oradan oraya sıçratan bir olay olduğu belirtiliyor. TÜRKÜDEKİ SÖZLER VE ANLATILMAK İSTENENLER Ardından "gördün mü?" sözcüğü ile türküye devam edip akıl almaz olayların olduğunu vurgulayıp alay etmek amacı taşıdığının kaydedildiği makalede, türkünün anlamı hakkında şu bilgiler veriliyor -İkinci kıtadaki 'Öküzün torbadan düşmesi' ise öküzlerin hem yemlenmesi, ekine zarar vermemesi, hem de zaman kazanmak için boyunlarına takılan yem torbasının öküzün boynundan çıkması ve öküzün yemeden içmeden kesilmesi anlamını taşır. -Üçüncü kıtadaki müezzinin minareden uçması da erenlere karışması, ermesi anlamındadır. -Bağlantı bölümünde de tirit yemeğini emeği karşılığı hak ettiğini anlatıyor. TÜRKÜ BAŞTAN SONA DOĞRULARI ANLATIYOR Türkünün baştan sona içinde doğruları anlatan fakat ilk bakışta anlamsız gibi görünen bir ifade taşıdığının belirtildiği makalede, türküde ozanın ince zekası ile hiciv sanatının çok güzel bir örneğini sunduğu belirtiliyor. Türküde, özellikle farklı anlam taşıyan kelimeler seçildiğinin, kendine yapılan haksızlığa onlarla alay ederek, dalga geçerek cevap verildiğinin anlatıldığı makalede, ayrıca türkünün melodik açıdan da çok zengin ve hoş ritmik bir yapısının bulunduğuna dikkat çekilerek, bu nedenle üç kuşaktır halk müziği sanatçıları tarafından okunduğu vurgulanıyor. TÜRKÜNÜN SÖZLERİ Manda yuva yapmış söğüt dalına türküsünün sözleri ise şöyle Manda yuva yapmış söğüt dalına, aman aman/ yavrusunu sinek kapmış gördün mü?/ Amanin yandım/ Amanin amanin amanin yandım/ Tiridine tiridine tiridine bandım/ Bedava mı sandın para verdim aldım/ Of-of/ Sabahleyin erken çifte giderken aman aman/ Öküzüm torbadan düştü gördün mü?/ Amanin yandım/ Of-of/ Sabah ezanını okurken-aman aman/ Müezzin minareden uçtu gördün mü?/ Amanin yandım
manda söğüt dalına yuva yapmış sözleri